Rutinlerin İçinde Sıkışmak

Yaşam, hepimiz için değerli. Ancak çoğu zaman farkında olmadan kendimizi bir döngünün içinde buluyoruz. Evden işe, işten eve, ardından yemek, duş, uyku… Ve ertesi gün aynı şeyler. Bu rutin, insanı zamanla fark etmeden kısır bir döngüye hapsediyor.

Benim hayatımdaki döngü de aslında böyle işliyor. Sabah evden çıkıp otobüse biniyorum, yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuktan sonra iş yerine ulaşıyorum. Saat 9’da mesai başlıyor, akşam 6’ya kadar bilgisayar başında yazılım geliştiriyorum. İş çıkışı yeniden yollara düşüyor, eve vardığımda yemek yiyip duş alıyorum. Sonrasında yine bilgisayar başına geçiyorum ama bu kez kendi işlerimle uğraşıyorum. Saat 23.00’te uykuya dalıyor, ertesi gün aynı döngüye yeniden başlıyorum.
 

Döngüyü Kırmak İçin Küçük Adımlar

Bir süre sonra bu rutinin içinde sıkışıp kaldığımı hissettim. Ancak fark ettim ki, bu döngüden çıkmak için küçük değişiklikler bile yeterli olabiliyor. Ben de yolculuk süresini değerlendirmeye karar verdim. Otobüs ve tramvayda geçirdiğim 3-4 saati kitap okuyarak kendime ayırıyorum. Böylece gün içinde  yaklaşık 50 sayfa kitap okuma fırsatı buluyorum.

Kitaplar, sadece vakit geçirmek için değil, aynı zamanda zihnimi beslemek ve bakış açımı genişletmek için en iyi yol oldu. Kelime dağarcığımı geliştiriyor, düşünce ufkumu açıyor ve bana farklı dünyaların kapısını aralıyor.
 

Tüketim Çılgınlığına Karşı
 

Son haftalarda bir şeye daha dikkat ettim: toplu taşımada insanların büyük çoğunluğu telefonuna gömülmüş durumda. On kişiden yedisi ekrana bakıyor, biri uyuyor, biri boş boş dışarıyı izliyor ve yalnızca bir kişi kitap okuyor. İşte o an, toplum olarak nasıl bir tüketim çılgınlığına kapıldığımızı daha net görüyorum.

Ekranlarda kaybolan zaman, aslında kendimizi geliştirmek için kullanabileceğimiz en değerli fırsatlar. Bu farkındalık bana, kendi hayatımı daha bilinçli yönlendirmem gerektiğini hatırlatıyor.

Sonuç: Yaşamın Anlamı

Yaşam yalnızca tekrar eden rutinlerden ibaret değil. Ona anlam katan, bizim yaptığımız küçük seçimler. Kitap okumak, yeni bir beceri öğrenmek, kendimize farklı bir bakış açısı katmak… Bunların hepsi döngüyü kırmak ve hayatı daha değerli kılmak için atabileceğimiz adımlar.

Unutmayalım: yaşam bize verilmiş bir armağan, ama onu değerli kılmak bizim elimizde.